Rss Feed
  1. KIEHL'S GÜZELLEMESİ

    9 Eylül 2014

    Ürün çıkar, lansmanı yapılır, herkes dener, yeni seri çıkar ve sonunda ben yazarım.
    Şaka bir yana, daha önce bir blog açmış olsaydım da, sanıyorum Kiehl's gibi sevilen ve popüler bir markanın ürününü yorumlamak için bu kadar zaman beklerdim.

    Kendileri ne kadar 28 günde değişim vaadinde bulunsalar da... Malum her ciltte aynı etki olmayabiliyor, belki ben daha uzun sürede etki görmesi gerekenlerdenim.

    Kiehls Gece Bakım İksiri


    Kiehl's Midnight Recovery Concentrate, yani aşina olduğumuz adıyla Kiehl's Gece Bakım İksiri' ni 6 ay boyunca ara vermeden denedim. Fotoğraftan da anlaşılacağı gibi, yarıyı geçmiş durumdayım.

    Öncelikle ürünün cam şişedeki ambalajını gayet şık ve kullanışlı buldum. 
    Sonuçta bir serum ve kafi miktarda (2-3 damla) kullanılması gereken bir serum... Yine cam olan çubuğuyla pekala rahatça istediğiniz damlayı yakalayabiliyorsunuz. Bu da, ürünü hem yeterli, hem de uzun süreli kullanmanıza yarıyor.
    Tamamen bitki özlerinden elde edilmiş saf yağlar ve damıtılmış bitki özlerinden oluştuğu, ürünün arkasında açıkça belirtiliyor.
    Hedefi ise, gece boyunca cildi yenileyerek, yumuşak ve parlak hale getirmek ve yorgunluğun etkilerini uzaklaştırmak şeklinde belirtilmiş. Paraben ve mineral yağ içermiyor, ayrıca kokusuz.

    Gelelim bendeki etkilerine...
    Açıkçası bende olumlu ya da olumsuz hiçbir fark yaratmadı. Kokusuz denildiği halde inceden rahatsız edici bir kokuya sahip. Evet, başta da belirttiğim gibi, kullanımı çok kolay ve bu kesinlikle büyük bir artı fakat iş asıl hedefe gelince, ürün benim cildimde yerinde saydı durdu.
    Sürdüğümde hoş olmayan kokusuna karşı, hızlıca da emilmediğini fark ettim. Fazla damla kullanmadığım halde yüzümde yine de haif bir yağ tabakasıyla uyumak benim için hiç hoş olmadı.
    Lekeli bir cildim var, lekelerde bir değişim olmadı, cildimde bir canlanma olmadı. Yumuşama oldu ama hangi yağı sürersem süreyim yüzüm yumuşardı zaten diye düşünüyorum. 
    Artı olarak sivilce çıkarmaması ise bende olumlu değil, zaten olması gereken bir özellikti, ürünün bir yan etkisini de bu anlamda görmedim.

    Çok fazla memnun kalan ya da öyle olduğunu belirten kullanıcı oldu. Ben maalesef bunlardan biri değilim ve bana yaramayan bir ürüne (30 ml) 119TL veya (50ml) 169TL ödeyerek, 2. bir şans da vermeyi düşünmüyorum.
    Bu arada bu seri göz kremiyle beraber kullandığım tek Kiehl's ürünüydü. Markanın başka hiçbir serisini denemediğimi de özellikle belirtmek isterim. Belki benim cildime daha hitap eden bir serum, daha farklı bir postun konusu da (umarım) olur.

    Bir diğer bahsetmek istediğim Kiehl's ürünü ise Midnight Recovery Eye. Açıkçası bu ürünün tam boyunu kullanmadım fakat o kadar fazla tester verdiler ki, 1 ay boyunca göz kremim sadece bu ürün oldu.

    Kiehls Gece Kremi

    Yine serum gibi, göz kremi de aynı içeriğe sahip, parabensiz ve mineral yağ barındırmıyor ve kokusuz.
    Hedefi ise; şişkinliği ve ince çizgileri azaltıp, daha genç bakan gözlere sahip olmamız...
    Peki işe yaradı mı? En azından hedefleri konusunda tam olarak evet diyemem ama işe yaramadı da diyemem. 
    Bazı kremlerin yaptığı gibi beze yapmadı ve sabah uyandığımda serumun tersine daha hoş bir ifadeyle aynanın karşısındaydım. Bir de çabucak emilmesi ve gün boyu nemlendirmesi çok olumlu özellikleri arasında.
    Tekrar almayı düşünmesem de, serum kadar başarısız olduğunu söyleyemeyeceğim.  
    Bu arada yine kokusundan hoşlanmadım, naylona benzer bir kokusu var ama iyi ki kalıcı değil. 
    Dediğim gibi bariz şişkinlikleri azaltmadı, ince kırışıklıklar içinse ben yeteri kadar kullanmadım.
    Son olarak genelde göz kremlerinde morlukları giderici özellikler ararız. Bu etken, bu kremde maalesef yok, gerçi kremin de böyle bir iddiası yok.


  2. Güneş ve deniz sonrası saç bakımına Rapunzel saç maskesiyle devam ediyorum.

    Bir önceki postta da (TIK TIK) belirttiğim gibi  Rapunzel Secret Bambu Kömürü Saç Maskesini 6 gün boyunca 2 kere kullandım. Denediğim diğer ürünlerden de memnun kaldım ama Rapunzel saç maskesinin farkını daha iyi anlayabilmem adına, tatil sonrası da 1 ay kadar tam boyunu kullandım. 


    Öncelikle deneme boyunun ambalajı, kullanım açısından beni daha fazla zorlamış olsa da, tam boyu gayet pratik. Ambalajını da çok şık, çok başarılı buldum.
    Kokusunu, (içinde kömür kelimesi geçmesine rağmen) şahane bulduğumu belirtebilirim. Gayet de kalıcı... 
    Rengi ise alışagelmiş maskelerin tersine koyu renkte...
    Kullanım önerisi saçları şampuanlayıp, yıkayıp, duruladıktan sonra, özellikle 10-15 dakika kadar sürüp, bekletmek üzerine, ben de elimden geldiği kadar bu süreyi yakalamaya çalıştım diyebilirim.



    Sürdüğüm an itibariyle saçımı yumuşattı ve saç derimin nefes aldığını bana hissettirdi.
    Genel anlamda ise saçımı ilk kullanımda onarmaya başladı. Keza uzun süreden beri saçımı açamayacak derecede yıpratmıştım fakat artık doğal formuyla rahatça toplamadan kullanabiliyorum.
    Öte yandan saçlarıma parlaklık kattığını ve daha rahat tarandığını da unutmadan ekleyeyim.



    Bambu kömürü ise, ürünün içindeki altın malzeme. Bir çeşit terapi, toksin atmaya yarayan bir Uzakdoğu Geleneği...
    Sanıyorum maskeyi sürdükten sonra bir bone yardımıyla saçta tutmak, daha da faydalı olacaktır.

    Son olarak, ismi sizi yanıltmasın, markanın bu ürünü saçınızı uzatmayı değil, onarmayı ve güçlendirmeyi hedefliyor. Zaten bu hedefi en azından bende ve kullanan birçok kişide de tutturmuş görünüyor.

    Her saç tipi ve rengi için kullanabilir ve ürünü 50 ml (şu an indirimde 35 TL) ya da 200 ml (89 TL) lik boyunu web sitelerinden satın alabilirsiniz.
    https://www.rapunzelstore.com